Have got – Has got Kullanımı

"have" and "has" farklı fiiler midir?

"have got" and "has got" kullanımı

"Have got - Has got" kullanımı ile ilgili sorularınız mı var? Ya da bu konu ile ilgili daha fazla birşeyler mi öğrenmek istiyorsunuz?

Aynı anlama mı geliyorlar?

Öyle ise "have got" - "has got" kullanılımı neye göre değişiyor?

Cevap : Have (got) ile Has (got) anlam olarak aynıdır. Aralarındaki fark ise cümledeki "Özne - Fiil" uyumudur.

"Have got - Has got" kullanımı ile ilgili anlatımı aşağıda bulabilirsiniz.

"have got - has got" kullanımı ile ilgili testler için tıklayın.

"have got" : sahip olmak anlamına gelen fiildir.

Sahiplik belirten "Have got - Has got kullanımı"na geçmeden önce"have" fiilini iyi anlamak gerekir.

"Have" fiili birlikte kullanıldığı tüm nesne veya varlıklar ile farklı bir yorum kazanır. Bu yüzden "have" fiilini doğru anlamak gerekir. Mesela;

**have dinner: akşam yemeği yemek

**have tea: çay içmek

**have an exam: sınava girmek

**have problems: sorun yaşamak

**have a new car: yeni bir araba satın almak

**have a headache: başı ağrımak

**have doubt: şüphelenmek

**have an accident: kaza yapmak

"Have" her ne kadar "sahip olmak" anlamına gelen bir fiil olsa da;

"sahibim, sahipsin, sahibiz" gibi anlamlarıyla "have got" ve "has got" kullanımı bazen kulağa pek de hoş gelmez.

Örneğin;

"I have a brother." cümlesini "Ben bir erkek kardeşe sahibim."

"I have a small house by the lake." cümlesini "Ben göl kıyısında küçük bir eve sahibim."

şeklinde Türkçe'de kullanmak kulağı biraz tırmalar. Bu tür cümlelerin anlamı aslında:

"Benim bir erkek kardeşim var."

"Benim göl kıyısında küçük bir evim var." şeklinde çevirilir.

Ancak kendisini ifade etmeye çalışan bir dil öğrencisinden "Benim bugün bir toplantım var." cümlesini İngilizce'ye aktarması istense cümleye "MY" ile başlamak istediği gözlenmektedir. Çünkü İngilizcede "Benim = My".

Ama bu doğru bir başlangıç değildir. Belki bunu sizde yaşamış ya da yaşıyorsunuzdur. Aslında cümleye yanlış bir başlangıç yapmak sizin kesinlikle anlaşılmayacağınız, kendinizi anlatamayacağınız anlamına gelmez ama işleri zorlaştırmış olmak da istemezsiniz heralde.

Özellikle sınavla değerlendirilen bir kurumda bunu yapıyorsanız öğretmenler ne yazık ki sizin bu şekilde başlayan bir cümlenizi anlamak hatta devamını duymak bile istemeyeceklerdir.

Cümle içinde VAR olduğunu söylediğimiz nesnenin sahibi belli mi? Değil mi?

"Have got" "Has got" kullanımı ile "There is" "There are" arasındaki farkı unutmayın.

"There is / There are" konusunu hatırlarsak; sonu VAR veya YOK ile biten cümlelerde bahsedilen varlıkların aynı cümle içinde sahiplerinin belirtilip belirtilmediği ayrımına gidilir..

*** Eğer belli değilse o cümle "There is / There are" cümlesidir.

"Bugün bir toplantı var." cümlesinden yola çıkarsak;

Var olan şey ne? >> Bir toplantı (a meeting)

Toplantı sahibi / ilgilisi kim? >> Yok / Belirtilmemiş

Toplantı sahibi belirtilmemiş ise o zaman bu cümleye "There is" ile başlayacağız. [Yer + Zaman bilgisini her zaman cümlenin en sonunda kullanmaya çalışın.]

"There is a meeting today." (Bugün bir toplantı var. Kim yapıyor, kime ait, kim gidecek, kim katılacak belli olmadığı için "There is" ile başladık.)

 

*** Eğer cümlede var olan şeyin sahibi ya da ilgilisi belli ise, o zaman bu cümle "HAVE GOT/ HAS GOT" cümlesidir.

"Benim bugün bir toplantım var." cümlesinden yola çıkarsak;

[Var olan şey : Bir toplantı (a meeting)

Toplantı sahibi / ilgilisi : Ben (I)]

Yer + zamanı belirten bilgiler sona eklenir / Ne zaman : bugün (today)

"I have got a meeting today."(Benim bugün bir toplantım var. Düzenleyen ya da katılan kişi belli: Ben)

 

Birkaç deneme daha yapalım:

"Benim bir sorum var."

[Var olan şey : bir soru (a question), soru sahibi : ben (I)]

"I have got a question."

 

"Benim iki tane dayım var."

[Var olan şey : 2 dayı (two uncles), dayısı olan kim : ben (I)]

"I have got two uncles."

 

"Benim kol saatim var."

[Var olan şey: kol saati (a watch), saati olan kim : ben (I)]

"I have got a watch."

 

NOT: Türkçe cümlede bir kol saati denilmese bile İngilizce'de varlık tekil olduğu sürece o varlığın tekil olduğunu vurgulayan ve "bir" anlamına gelen "a" veya duruma göre "an" mutlaka eklenir.

Yani " I have got watch." cümlesinde saat tekil kullanıldığı halde tekil olduğunu belirten "a" kullanılmadığı için yanlış bir cümledir.

 

Son bir örnek olarak "Benim arabam var." demek istediğiniz de;

[Var olan şey : araba (a car), arabası olan kim : ben (I)]

"I have got a car."

Yukarıdaki dört örnekte hep "HAVE GOT " kullandık. Peki "HAS GOT" ile aradaki fark nedir?

"HAS GOT" nerede nasıl kullanılacak? Bunun için açıklayıcı iki kural yazalım, ikisi de aynı şeyi farklı şekilde anlatır. Hangisini daha iyi anlarsanız o kuralı bilmeniz yeterli olacaktır.

Kural 1- Belirtilen nesnenin sahibi 1.Tekil Şahıs Zamiri : Ben (I), 2. Tekil Şahıs Zamiri : Sen (You), 1. Çoğul Şahıs Zamiri : Biz (We), 2. Çoğul Şahıs Zamiri : Siz (You), 3. Çoğul Şahıs Zamiri : Onlar (They) veya 1'den fazla kişi/varlık ise HAVE GOT kullanılır.

Belirtilen nesnenin sahibi 3. Tekil Şahıs Zamiri : O erkek (He), O kız (She), O varlık (It) veya tek bir kişi/varlık ise HAS GOT kullanılır.

Kural 2- Belirtilen nesnenin sahibini söyleyip "yani O" diyebiliyorsak HAS GOT, diyemiyorsak "HAVE GOT" kullanılır.

Olumlu cümle yapılarında "have got" - "has got" kullanımı;

have got a blue bike. (Ben yani O diyemeyiz.)

Ahmet  has got a red bike. (Ahmet yani O diyebiliriz.)

have got a book. (Ben yani O diyemeyiz.)

Elif  has got a notebook. (Elif yani O diyebiliriz.)

We  have got a small house. (Biz yani O diyemeyiz.)

Mike  has got a big house. (Mike yani O diyebiliriz.)

My sisters  have got a birthday party. (Kız kardeşlerim yani O diyemeyiz.)

My sister  has got an exam. (Kız kardeşim yani O diyebiliriz.)

Fish  have got fins. (Balıklar yani O diyemeyiz.)

A fish  has got fins. (Bir balık yani O diyebiliriz.)

Olumsuz cümle yapılarında "have got" - "has got" kullanımı;

I haven't got a blue bike. (Benim mavi bir bisikletim yok.)

Ahmet hasn't got a red bike. (Ahmet'in kırmızı bir bisikleti yok.)

I haven't got a book. (Benim bir kitabım yok.)

Elif hasn't got a notebook. (Elif'in bir defteri yok.)

We haven't got a small house. (Bizim küçük bir evimiz yok.)

Mike hasn't got a big house. (Mike'ın büyük bir evi yok.)

My sisters haven't got a birthday party. (Kız kardeşlerimin bir doğum günü partisi yok.)

My sister hasn't got an exam. (Kız kardeşimin bir sınavı yok.)

Fish haven't got trunks. (Balıkların hortumları yoktur.)

A fish hasn't got a trunk. (Bir balığın bir hortumu yoktur.)

Soru cümlelerinde "have got" - "has got" kullanımı;

Have you  got a blue bike? (Senin mavi bir bisikletin var mı / mi var?)

Has Ahmet  got a red bike? (Ahmet'in kırmızı bir bisikleti var mı / mi var?)

Have you  got a book? (Senin bir kitabın var mı / mı var?)

Has Elif got a notebook? (Elif'in bir defteri var mı / mi var?)

Have you  got a small house? (Sizin küçük bir eviniz var mı / mi var?)

Has Mike  got a big house? (Mike'ın büyük bir evi var mı / mi var?)

Have your sisters got a birthday party? (Senin kız kardeşlerinin bir doğum günü partisi var mı / mi var?)

Has your sister got an exam? (Senin kız kardeşinin bir sınavı var mı / mı var?)

Have fish got trunks? (Balıkların hortumları var mı / mı var?)

Has a fish got a trunk? (Bir balığın bir hortumu var mı / mu var?)

Not: ... var mı? ile ... mı var? arasındaki fark İngilizcede tonlama (vurgulama) yoluyla ifade edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.